İster farkında olun ister olmayın ama teknoloji hayatımızın her yerinde. İstesek de istemesek de bir yerinden tutuyoruz bu işin ve kabul edelim ya da etmeyelim hayatımızı büyük oranda kolaylaştırıyor. Artık teknolojiyi nasıl kullandığımız önemini yitirmiş durumda çünkü hemen hemen her şey bir teknoloji.

İnsanlar artık bir adım öteye geçerek teknolojiyi kullanmaktan çok onu nasıl geliştirebileceklerini tartışıyorlar. Bu alanda da herkes kendi bilgi birikimince teknoloji okyanusuna yeni damlalar eklemeye devam ediyor. Peki biz bu konuda neler yapıyoruz?

Sıradan Kullanıyoruz

Telefonlarımızı elimize aldığımızda, bilgisayarlarımızın başına oturduğumuzda dikkat ederseniz sürekli aynı şeylerle uğraşıyoruz. Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal mecralarda vakit öldürüyor, WhatsApp gibi anlık mesajlaşma uygulamalarında verimsiz işler yapıyoruz. Bu konuda bana hemen karşı çıkacaksınız ve savınız da şuna benzer bir şey olacak:

Ben WhatsApp uygulamasını sadece aile bireylerimle görüşmek için kullanıyorum. Orada zaman öldürdüğüm falan yok.

Ya Facebook, Twitter? Kabul edemediğimiz şey, bizi örümcek ağı gibi saran bu teknolojiye patronun kim olduğunu söyleyemiyor oluşumuz. İşin kötü tarafı da şu: Binlerce, milyonlarca, hatta milyarlarca insan bizim gibi yapıyor ve bu durumun maalesef farkında değil.

Alışılmışın dışına çıkarak teknolojiyi bambaşka alanlarda kullanan insanların neden bu kadar göze battığını, nasıl olup da bu kadar ön planda olduklarını hiç düşündünüz mü? Bunun sırrı, teknolojiyi geliştirmek ve gelişmek için kullanan ve ona yeni değerler katan insanların az olması.

Binlerce altın sikkenin yanına on adet elmas sikke attığınızda gözünüz gayrî ihtiyarî elmas sikkelere kayar, değil mi? Teknolojiyi geliştirmek ve gelişmek için kullanan insanlar da tıpkı bu örnekte olduğu gibi hemen gözümüze görünüveriyorlar.

Farklı Bakmalıyız

Sanırım milletçe bir şeyi ihtiyacımız kadar kullanıp devamını getirmeyecek kadar isteksiziz. Eğer bu durumu bir an önce tersine çeviremezsek, korkarım teknoloji sahnesinde olmak yerine hep en ön koltuklardan izleyeceğiz.

Kişisel tecrübelerimin bana öğrettiği en önemli şey, gelişmenin ve geliştirmenin hiç bir zaman durmayacağı oldu.

Şu anda bu yazıyı okuduğunuz Deneme Defteri isimli Blog, önceleri WordPress altyapısını kullanıyordu. Daha sonra artık WordPress benim için eski, hantal gelmeye başladı ve teknolojik olarak daha yeni, güvenilir ve sürdürülebilir bir altyapı arayışına girdim. Buldum ve şu anda bu yazıyı o altyapıya sahip bir Blog’tan okuyorsunuz.

Demek istediğim, teknoloji her zaman ilerler ve bunu hızını sürekli arttırarak yapar. Büyük bir basınçla akan bu şelalede akıntıya kapılmak ve sürüklenmek çok kolaydır. Asıl yapılması gereken ve zor olan şey ise, bu yoğun akıntıya yön verebilecek gücü bulmak ve o gücü kullanmaktır.

Rekabet Etmeliyiz

Tatlı rekabetin gelişim getirdiğini sanırım iş dünyası deyimi olarak duymuşsunuzdur. Bu, sadece iş dünyasında değil, aklınıza gelebilecek her alanda böyledir aslında. Gerek günlük yaşamda, gerek iş hayatında, gerekse iç dünyamızda kendimizle tatlı bir rekabet içinde olmalı ve bunu kendimizi geliştirebilmek için yoğun bir enerji olarak görmeliyiz.

Büyük teknoloji şirketlerinden biri olan GOOGLE, yine zirveyi tırnaklarıyla kazıyan teknoloji şirketi Huawei ile alakalı oldukça radikal bir karar verdi. Huawei, bundan böyle Google ürünlerini kullanamayacak duruma gelebilir. Amerika gibi büyük bir ülkenin, Google gibi büyük bir şirketi, Çin gibi büyük bir ülkenin, Huawei gibi büyük bir şirketine böylesine ambargolar koyabilecek kadar güçlüyse; bu bilgi birikimi elbette ki yenilikler getirecek, kaçınılmaz.

Burada dikkatinizi çekmek istediğim nokta şu: Google böyle bir hamlede bulunduğunda, Huawei neden karalar bağlamıyor? Şirket zaten bir yandan da kendi işletim sistemini geliştirdiği için, Google tarafından gelen bu hamle şirketi yavaşlatamıyor bile.

Gelişin, Geliştirin

Linux gibi ücretsiz dağıtımlar, Python gibi modern programlama dilleri, neredeyse sınırsız kaynaklar… İnsan nasıl olur da ortaya yeni teknolojik gelişmeler koymaz, inanın anlamıyorum.

Bundan sonra teknoloji bizim karın boşluğumuz olmaktan çıkmalı ve güçlü kaslarımız haline gelmelidir. Eğer teknolojiyi gereğinden fazla ve luzumsuzca kullanmaya devam edersek, korkarım sadece tüketen fakat üretemeyen bir toplum olmaktan bir türlü kurtulamayacağız.

Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. Yorumlarınızla burada olduğunuzu hissettirmeyi ve paylaşarak daha fazla insana ulaşmamı sağlamayı unutmayın.